top of page

dehb ergen


ree

DEHB ve Ergenlik: Zihnin Hızlandığı Bir Dönem

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), yalnızca çocukluk dönemiyle sınırlı kalmayan, ergenlik ve yetişkinlikte de etkilerini sürdürebilen nörogelişimsel bir durumdur. Çocuklukta daha belirgin olan hareketlilik ve dürtüsellik, ergenlikte yerini çoğu zaman içsel huzursuzluk, odaklanma güçlüğü, planlama ve zaman yönetiminde zorlanmaya bırakabilir. Bu dönem, beyinde duygusal düzenleme ve yürütücü işlevlerin hâlâ gelişmekte olması nedeniyle DEHB’li gençler için hem fırsatlarla hem de risklerle doludur.

Ergenlik döneminde kimlik arayışı, akran ilişkileri ve akademik beklentiler yoğunlaşır. DEHB, bu süreçlerde dikkatin dağılması, öfke kontrolünde güçlük, unutkanlık, ertelemeye eğilim, sınavlara hazırlanırken zorlanma gibi alanlarda belirginleşebilir. Bazı gençler sosyal geri çekilme yaşarken, bazıları ise impulsif davranışlar sebebiyle arkadaşlık ilişkilerinde çatışmalarla karşılaşabilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu tabloyu “tembellik” ya da “inat” olarak yorumlaması gencin kendilik algısını zedeleyebilir, bu nedenle belirtilerin gelişimsel bağlamda değerlendirilmesi önemli bir noktadır.

DEHB’li ergenlerle çalışırken yapılandırılmış günlük rutinler, kısa ve net yönergeler, hedeflerin küçük parçalara ayrılması, pozitif geri bildirim ve ekran-zaman dengesinin desteklenmesi oldukça faydalıdır. Ergen için önemli olan şeylerden biri de anlaşılmaktır; onu dinlemek, yargılamadan sınırlar koymak ve güçlü yönlerini fark ettirmek motivasyonu artırır. Gerek görüldüğünde psikoterapi ve uzman hekim desteğiyle yürütülen farmakolojik tedaviler, dikkat süresi ve dürtü kontrolü üzerinde önemli iyileşmeler sağlayabilir.

Her genç benzersizdir; DEHB tek başına bir kimlik tanımı değil, doğru destekle yönetilebilir bir özellikler bütünü olarak görülebilir. Farkındalık, kabul ve sağlıklı iletişim, ergenlik dönemini hem genç hem aile için daha sürdürülebilir ve umut veren bir sürece dönüştürebilir.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page