top of page

İnternet Bağımlılığı Görünmeden büyüyen bir alışkanlık - Volkan Şahin

Güncelleme tarihi: 9 saat önce

İnternet Bağımlılığı: Görünmeden Büyüyen Bir Alışkanlık

İnternet hayatın neredeyse her alanına dokunuyor: sosyal ilişkiler, eğitim, iş, oyun, eğlence… Ancak çevrim içi geçirilen sürenin kontrol edilemediği, günlük yaşamı aksattığı ve kişinin işlevselliğini düşürdüğü noktada internet kullanımı bir alışkanlıktan çıkarak bağımlılık davranışına dönüşebilir. İnternet bağımlılığı; internette geçirilen süreyi kısıtlamakta güçlük, offline olunduğunda huzursuzluk, “biraz daha” diyerek saatlerce ekran başında kalma ve gerçek yaşam aktivitelerinin ikinci plana itilmesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Bu bağımlılık türü çoğu zaman fark edilmesi zor bir süreçtir. Çünkü iş, ders, sosyal etkileşim ve eğlence aynı cihazın içinde bulunur. Kişi kontrol kaybını, “ders çalışıyordum”, “haber bakıyordum”, “sadece oyun açtım” diyerek rasyonelleştirebilir. Ancak uyku düzeninin bozulması, akademik performansta düşme, yüz yüze sosyal ilişkilerin zayıflaması ve duygudurum dalgalanmaları internet kullanımının riskli düzeye geldiğini düşündürmelidir.

İnternet bağımlılığının altında yalnızca teknoloji değil, insanın duygusal ihtiyaçları da yatar. Kaçış, yalnızlık, özgüven eksikliği, sosyal onay arayışı, başarı hissi ya da kontrol duygusu, ekranı güçlü bir çekim odağına dönüştürebilir. Özellikle sosyal medya uygulamaları ve oyunlar, hızlı ödül döngüsüyle dopamini sürekli aktive eder ve bu döngü bırakmayı zorlaştırır.

Baş etme sürecinde her birey için aynı yöntem işe yaramaz; ancak bazı adımlar yol göstericidir. İnternet kullanımına zaman sınırlaması getirmek, bildirimleri kapatmak, uyku öncesi ekran kullanımını kısıtlamak, yüz yüze sosyal aktiviteleri artırmak ve alternatif hoşlanma kaynakları oluşturmak bağımlılık davranışının yoğunluğunu azaltabilir. Ebeveynler ve gençler için ortak kurallar belirlemek, cihazların ortak alanda kullanılması ve çevrim dışı aktiviteleri teşvik etmek etkili olabilir. Kalıcı değişim için bazen psikolog desteği ve gerek görüldüğünde psikiyatri değerlendirmesi sürece katkı sağlar.

Unutmamak gerekir ki amaç teknolojiyi hayatın dışına atmak değil, onunla sağlıklı bir ilişki kurmak. Bilinçli kullanım, sınırlar ve farkındalıkla internet; tüketen değil, gelişime ve bağlantıya hizmet eden bir araç haline gelebilir.

ree

 
 
 

Yorumlar


bottom of page